Çocukluk çağı kanserlerinde son 30 yılda, tanı ve tedavi seçeneklerindeki gelişmelerle genel sağkalım oranları %80’lere ulaşmıştır. Ancak halen çocuklarda ölüm nedenleri arasında kazalardan sonraki ikinci en sık nedendir.
Çocuklarda kanser tanısı konulduğunda aile, çocuk ve topluma büyük bir psikolojik ve sosyal yük getirmekte, uzun soluklu bir sürecin başalngıcı olmaktadır. Bu süreç tam teşekküllü bir onkoloji merkezi, alanında deneyimli hekimler, psikologlar, sosyal gelişim uzmanları ve diger çocuk hastalıkları branşlarının koordineli desteği ile daha başarılı ve daha kolay yönetilebilir hale gelmektedir.
Çocuklarda kanser tedavisinin ana unsurları, uygulanan tedaviler ve komplikasyonlarının yönetimi, hastalığın tekrarlama riski (relaps), tekrarlamış hastalığın tedavisi, geç yan etkiler (solunum sistemi, endokrin sistem, nörolojik sistem, vs) ve ikincil tumor gelişimi riski oluşturmaktadır.Çocuklarda en sık görülen kanserler sırası ile lösemiler, beyin tümörleri, lenfomalar, nörobastom (böbrek üstü bezi tümörleri), böbrek tümörleri, yumuşak doku tümörleri, kemik tümörleri, germ hücreli tümörler, organ tümörleri ve göz tümörleridir (retinoblastom). Rölatif olarak toplumda lösemilerle ilgili farkındalık daha üst düzeylerde iken, tüm çocukluk çağı tümörlerinin %75’ini oluşturan solid tümör ve lenfomlarda farkındalık daha düşük düzeylerdedir. Üstelik bu tümörlerde erken tanının çok önemli olduğu dikkate alındığında toplumsal farkındalığı arttırmak gerektiği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Burada özellikle çocukluk çağında görülen kanserler açısından uyarıcı nitelikte olan semptom ve bulguların üzerinde durulacaktır. Bu belirtiler çocuklarda kanserlerin 8 uyarıcı belirtisi olarak ele alınabilir. Bu durmlarla karşılaşıldığında derhal bir çocuk onkoloğu ile iritbata geçilmelidir.
Diğer önemli bir noktada çocularda görülen bazı semptom ve bulgular çoğunlukla sık görülen bazı çocukluk çağı hastalıkların belirtiler olabileceği gibi özelliklerine göre bir kanser belirtisi de olabilir. Bazı örneklerle bu durumu daha da ayrıntılandırmak gerekirse boyunda bezelerin ortaya çıkması çoğunlukla üst solunum yolları enfeksiyonun bir belirtisidir. Ancak makul bir sürede geçmiyorsa veya antibiyotiğe yanıt vermiyorsa bu tablo lösemi, lenfoma, nöroblastom, tiroid kanseri veya yumuşak doku tümörü de olabilir. Diğer bir örnek ise ateştir. Ateş çoğunlukla çocuklarda enfeksiyonlara bağlı iken seyrine göre lösemi, lenfoma, Ewing sarkomu veya nöroblastoma da bağlı olabilir. Gene sık görülen semptomlardan biri de kemik ağrıalrıdır. Çoğunlukla büyüme ağrıları olarak görülse de özelliklerine göre kemik tümörü, lösemi, lenfoma veya nöroblastoma bağlı olabilir. Burada en önemli nokta bu sık görülen semptomalrın olağandışı özelliklerinin tesbit edilerek zamanında tanısal çalışmaların yapılmasıdır.
Başağrısı sık görülen bir semptım olması nedeni ile bazı özelliklerin tümör olasılığının arttığını göstermesi açısından önemlidir. Bunlar
Kemik ağrısı da sık görülen ve aileleri endişelendiren bir tablodur. Aşağıdaki belirtilerin kemik ve/veya eklem ağrılarına eşlik etmesi kanser açısından dikkatli olmayo gerektirmektedir. Bunlar:
Karında şişlik ile birlikte karın ağrı, idrar çıkaramama, ateş, gayta çıkaramama, kanlı idrar, karın cildinde damarların belirgin hale gelmesi çocuğu yaşına gore farklı karın içi tümörlerin belirtisi olabilir. Çocuklar, banyo yaptırılırken, kıyafetleri giydirilirken karın şişliği açısından gözlemlenmeli ve karın bölgesine dokunulurken ele herhangi bir sertlik gelir ise derhal hekime başvurulmalıdır.
Çocuklarda kanser semptom ve bulguları bir çok sıradan çocukluk çağı hastalıklarında da görülebilir. Bu nedenle hemen kaygıyla yaklaşılmamalıdır.Ancak olağandışı seyir gösteren yukardaki belirti ve bulguların olması durumunda mutlaka bir çocuk onkoloğuna başvurulması gerekmektedir. Erken başvuru sayesinde, hastalık erken evrede tanı alacağı için çocuklarımız daha kısa sureli ve daha az yoğunluklu tedavilerle başarılı şekilde tedavi edilebilecektir.
Hiç Soru Sorulmamış. İlk soruyu siz sorun...