Prof. Dr. Ahmet Demir
Bireylerin yaş, cinsiyet ve fiziksel özelliklerine gore fayda ve zararları düşünülmeksizin rast gele yenen, olağan beslenmenin yerini tutmayan yiyecekler abur cubur olarak tanımlanabilir. Konumuz gereği çocuklarda bu konu incelenecektir. Zira çocuk yaş grubunda beslenme alışkanlığı baştan düzenli bir şekilde düzenlenebilirse bu erişkin hayatta da devam edecektir.
Baştan belirtmek gerekirki sağlıklı bir yaşamın ana unsurları, zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, sporla içiçe aktif bir yaşam, stress yönetimi ve düzenli beslenmedir.
Çağımızın en önemli sorunları obezite, metabolik sendrom, kalp damar hastalıkları ve kanserdir. Tüm bu sorunların temelinde bulunan ana unsur beslenme özellikleridir. Bu nedenle çocuklarımıza erken yaşta düzenli beslenmeyi bir yaşam tarzına dönüştürmek zorundayız.
Abur cubur gıdalar cips, gazlı içecekler, sağlıksız hazırlanan patates kızartmaları, renk cümbüşü sevimli düşmanlar olan şekerler, çikolatalar ve daha birçokları sayılabilir. Burda hepsini saymak mümkün olmadığı için basit bir tanımlama ile içersinde katkı ve koruyucu madde içeren, üretimi için belli bir sanayi üretim proçesinden geçen tüm gıdaları bu grupta ele almak gerekir. Daha basit bir tanımlama ile anne eli değmeden üretilen “ anne eli değmemiş” tüm gıdalara bu gözle bakılabilir.
Bu gıdaların çocuklara verilmemesini sağlamak öncelikle çocuklarımıza düzenli bir beslenme alışkanlığı kazandırmamızdan geçiyor. Bunu yaparken anne ve babalar olarak once kendimizin düzenli beslenmesi gerekir. Kendimiz önümüze gelen herşeyi vakitsiz ve sorgulamadan yersek çocuğumuzdan farklı davranmalarını beklemeye hakkımız yoktur. Yapılan çok önemli hatalardan biri çocuklarımızı ödüllendirirken genelde abur cubur şeyler alıyor olmamızdır. Oysaki bunlar çocuklarımız için birer ödül değil aslında cezadır. Bu algıyı mutlaka çocuklarımızın zihnine kazımalıyız.
Bir spor maçını, bir diziyi veya beğendiğimiz başka bir TV programını izlerken adeta kendimizden geçerek abur cuburları tıkıştırarak izlediğimiz çoğumuzun yaptığı bir davranıştır. Bu tablo çocuğumuzda “mutlu an”, abur cubur ilişkisini güçlendirmekte adeta onları teşvik etmektedir. Bunun yerine mutlu anlarımızı spor yaparak, yürüyüşe çıkarak, sohbet ederek veya güzel bir restoranda ailecek bir yemek programı düzenleyerek de yaşayabiliriz. Şunu unutmamak gerekirki bu konudaki çocuklarımızın tutumu, söylediklerimiz ve öğütlerimiz değil davranışlarımız ve yaşam tarzımız asıl belirleyici olacaktır.
Günümüzde allerjik hastalıkların önemli ölçüde artış gösterdiği artık bilenmektedir. Burda aldığımız işlenmiş gıdaların yani abur cuburun katkısı yadsınamaz.
Abur cuburun diger bir özelliği de kişinin yaşına, kilosuna ve beslenme saatine uygun olmayacak şekilde sağlıklı bir besin de olsa almasıdır. Örneğin yaşına ve boyuna göre kilosu, “aşırı kilolu” veya “ obez” olan bir çocuğun evde pişirilmiş olsa da yatmadan once veya gece geç saatlerde beslenmesi, büyük porsiyonlar halinde, aşırı miktarlarda beslenme durumu yada ara öğünlerde de yogurt veya meyve yerine fazlaca ev tatlılarının tüketilmesi de abur cubura birer örnektirler.
Özellikle son yıllarda adet haline getirilen ve gittikçe yaygınlaşan ev dışında, özel doğum günü kutlama merkezlerinde çocukların doğum günü kutlamaları abur cubura teşvik açısından büyük bir risk alanı oluşturmaktadır. Aslında bu tarz kutlamalar sosyalleşme ve arkadaşlıkların pekişmesi açısından önemlidir. Ancak burada iki nokta çok önemldir. Birincisi çocukları savurganlık ve isfar kültüründen uzak tutmaya gayret edilmeli. Ikincisi de burada tüketilen gıdalar evde yapılmış pastalar, börekler, meyveler ve evde hazırlanmış içeceklerden oluşmalı, asla abur cuburlar tüketilmemelidir.
Özetle abur cuburdan uzak kalmanın yolu, evde anne babanın öncülüğünde başlayan sağlıklı ve dengeli beslenme programının eksiksiz olarak uygulanmasından geçmektedir. Eve bu tür gıdalar kesinlikle alınmamalı, mutlu anların çeşitli meyvelerle hazırlanmış güzel bir meyve tabağı veya bol köpüklü bir ayranla da yaşanabileceği algısı çocuklarda oluşturulmalıdır.
Hiç Soru Sorulmamış. İlk soruyu siz sorun...